Değerli Dostlarım,Ahirete yolculuktan başlayıp,son durak cennete yolculuğa kadar herşeyi detaylarıyla anlattık. Gelin bu yolculukların kısa bir muhasebesini yapalım. Sekerat anında yaşadıklarımız,can verirken hissettiklerimiz ahirete yolculuğun başlangıcıydı. O an ki acıyı,zorluğu tarif etmek mümkün değildi. Kabir de yaşadıklarımız cehennem hayatının başlangıcıydı. Önce sorulan sorulara cevap vermeyince meleklerin azap etmesi,sonrasında kabrin vücütdaki kemikleri tuz-buz yaparcasına sıkmak suretiyle kırıp ufalaması, adeta cehennem hayatı yaşatıyordu. Ve bu azabın kıyamete kadar devam edip cehennemdeki yerinin de sürekli ölüye gösterilmesi ayrı bir azap veriyordu. Peki ya mahşer ? Mahşerde karşılaştığımız zorlukları anlatmak mümkün mü.. Aç, susuz, yorgun sağa sola koşuşturmalar,kendisine şefaat edecek peygamber aramalar..Her anı zorluklarla ve ıstırapla dolu bir yolculuk. 50 bin sene ayakta bekleyipte Alahın bizi huzuna alacağı zamanı beklemek. Ta ki susuzluktan boynumuz kopana kadar.. Bunlar gerçekten dehşet verici anlar. Hesabın sorulması,organlarımız dile gelmesi ve kitabın sol elimize verilmesi ile cehennem hayatına doğru atılan adımlar.. Ve cehennemdeyiz. Hararetli,kızgın ve pis kokulu cehennemde.. Cenabı Hakkın orası kalınacak en kötü yerdir diye bahsettiği cehennemde..Çeşit çeşit azap. Herkesin günahına göre. Ayaklarının altından verilen ateşle azap görende var, köprücük kemeğine kadar yananda var. Açlık ve susuzluk cehennemde şiddetini artırıyor.Zakkum ağacından yediriliyor cehennemliklere. O zamanda boğazları tıkanıyor. Bunun üzerine su istiyorlar. Görevlilerde demir kancalı kaplarda kaynar sular getiriyor. Daha kaynar suyu içmeden yüzlerine yaklaştıralna kızgın kaplar yüzlerini dağlıyor. Suyu içitiklerinde ise miğdeleri deliniyor. İşte böyleydi cehennem. Tabi bu sadece çok,çok kısa bir özeti idi. Daha sonra günahlarının kefaretini ödeyen mü'minler cennet bahçelerine giriş yapıyorlar. Dünyada olmayan daha önce görülmemiş güzelliklerle karşılaşıyorlar. Dünyada tatmadıkları nimetlerle..En güzeli peygambermizle havza kevserinin etrafında buluşmak,onun nur yüzünü görmek tabi. Ve tabi Allahı görmek.. Ancak..alnımızda cehennemlik damgası olacak. Orada olan herkes cehennemden geldiğimizi bilecek . Ama ne olursa olsun cennet bütün güzelliklerini ve huzurunu ayaklarımızın altına sunacak. İşte böyleydi yolculuklarımız . İnşallah faydalı olabilmişizdir.. Başka konularla bilgilenmek üzere..