
Cennete Yolculuk Dini Bilgiler Sohbet Ve Makale Platformu
SEHİV (YANILMA) SECDESİ
Namazda bir rüknü geciktirmek, bulunduğu yerden öne almak, tekrarlamak, bir vacibi terketmek. geciktirmek veya değiştirmekten dolayı namazın sonunda sehiv secdesi yapmak vacip olur. Farzlardan birinin unutularak veya bile bile yapılmaması halinde namaz bozulacağı için sehiv secdesi ile tamamlanamaz, namazın yeniden kılınması gerekir. Vaciplerden herhangi birinin bilerek terkedilmesi durumunda sehiv secdesi gerekmez, namazın yeniden kılınması vacip olur.
Sehiv Secdesi Nasıl Yapılır
Namazda farzlardan veya vaciplerden biri unutularak geciktirilir, yahut vaciplerden biri terk edilirse, namazın son oturuşunda yalnız Ettehiyyâtü okunarak sağ tarafa selâm verildikten sonra; "Allâhu Ekber" diyerek secdeye varılır. Burada üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" denilir. Sonra "Allâhu Ekber" denilerek kalkılıp oturulur, tekrar "Allâhu Ekber" diyerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere "Sübhane Rabbiye'l-âlâ" »söylenir ."Allâhu Ekber" diyerek kalkılıp oturulur.
Bu oturuşta. Ettehiyyâtü. Allâhümme Salli, Allâhümme bârik ve Rabbena âtina... duaları okunarak önce sağa, sonra sola selâm verilir. Buna sehiv secdesi denir.
Sehiv Secdesini Gerektiren Haller
Birinci oturuşta Ettehiyyâtü'yü okuyup ayağa kalkması gerekirken "Allâhümme salli âlâ Muhammed" diyecek kadar salavât-ı şerifeden okusa, farz «fen kıyamı geciktirdiği için sehiv secdesi yapması lazımdır.
Ayakta önce sûre okumaya başlayan kimse, fatihayı okumadığını hatırlayınca,
fatihayı okur, sonra sûreyi yeniden okuyup vacibi tehir ettiği için sehiv secdesi yapar. Ayakta sûreyi okumadan rükûa varan kimse, rükûda veya rükûdan kalkınca okumadığını hatırlarsa kıyama dönerek sûreyi okuyup yaptığı rükûu iade eder ve namazın sonunda sehiv secdesi yapar. Sûreyi okuduktan sonra rükûu iade etmezse namazı bozulmuş olur. Sûreyi okuyup ta fatihayı okumayan kimse, bunu rükûda veya rükûdan kalkınca hatırlarsa ayağa kalkarak okur, sûreyi de yeniden okuyup yaptığı rükûu iade eder ve sehiv secdesi yapması gerekir.
Farzların ilk iki rek'atında fatihanın tamamını veya çoğunu okumayan kimseye sehiv secdesi gerekir. Fatihanın çoğunu okuyupta kalanını unutana gerekmez. Farzların son iki rek'atında fatiha okunmazsa sehiv secdesi gerekmez. Çünkü buralarda fatiha okumak sünnettir. Ancak vitir ve nafile namazların her rek'atında fatiha okumak vacip olduğu için bunların herhangi bir rek'atında fatiha okunmadığı takdirde sehiv secdesi yapmak lâzım gelir. Sadece fatihayı okuyup sûreyi okumayan veya fatihayı sûreden sonra okuyana da sehiv secdesi gerekir.
Bayram tekbirlerinin hepsini veya bazısını terkeden yahut da fazla yapan kimse de sehiv secdesi yapar. Rükûda hatırlarsa tekbirleri burada yerine getirir. Namazın ilk iki rek'atmdan birinde fatihayı tekrar okuyana, ilk oturuşta Ettehiyyâtü'yü iki defa okuyana da sehiv secdesi gerekir.
Namazlarda birinci oturuş yapılmadan ayağa kalkılırsa vacip terkedildiği için sehiv secdesi gerekir. Bu durumda Ettehiyyâtü okumak için oturmayı unutup ayağa kalkan kimse, tam ayağa kalkmadan yanıldığını anladığı takdirde eğer oturmaya yakın ise döner oturur ve "Ettehiyyâtü"yü okur. Eğer ayakta durmaya (kıyama) yakın ise geri dönüp oturmaz, ayağa kalkıp doğrulur ve vacibi ter- kettiği için sehiv secdesi yapar.
Eğer dört rek'atli bir namazın sonundaki oturuşu unutup ayağa kalkar ve fazla olan bu rek'atin secdesine varmadan önce yanıldığını hatırlarsa hemen geriye dönüp oturur ve farz olan son oturuşu tehir ettiği için sehiv secdesi yapar. Fazla olan rek'atin secdesini yaptıktan sonra yanıldığının farkına varırsa farz namazı nafileye dönüşür. Dilerse buna bir rek'at daha ilâve ederek altı rek'at kılar, dilerse selâm vererek namazdan çıkar. Burada, farz olan son oturuş terkedildiği için namazın yeniden kılınması icabeder.
Dört rek'atli bir namazın son oturuşunu yaptıktan sonra unutup ayağa kalkar ve beşinci rek'atin secdesine varmadan yanıldığını hatırlarsa geriye dönerek oturur ve vacip olan selâmı tehir ettiği için sehiv secdesi yapar.
Eğer beşinci rek'atm secdesini yaptıktan sonra yanıldığını anlarsa artık geri dönmez, bir rek'at
daha ilâve ederek altı rek'at kılar. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar. Bu durumda altı rek'atin dördü farz olarak kılınmış, buna ilâve olarak kılınan iki rek'at da nafile olmuş olur.
Üç rek'atli namazın (akşam namazı) son oturuşunu yaptıktan sonra fazla olarak dördüncü rek'ate, iki rek'atli namazın (sabah namazı) son oturuşunu yaptıktan sonra üçüncü rek'ate kalkıldığı takdirde de hüküm böyledir. Yani bunlarda da fazla rek'atın secdesi yapılmadan yanıldığını hatırlarsa geriye döner. Secde yapıldıktan sonra hatırlarsa bunlara da ikişer rek'at ilâve ederek sehiv secdesi yapar. Fazla olarak kılınan ikişer rek'at nafile olmuş olur.
Ayakta hiç Kur'an okumadan rükûa varan kimse hemen ayağa kalkıp Kur'an okur ve yeniden rükû yapar. Eğer rükûu yeniden yapmazsa namazı bozulmuş olur. Burada namazın bir rüknü olan rükû, yerinde değil de yine bir rükün olan kıraattan (Kur'an okumak) önce yapıldığı için sehiv secdesini gerektirir.
Ancak kıyama dönülmekle önceden yapılan rükû bozulduğu için de rükûun iadesi lazımdır. Çünkü rükû kıraatla tekamül eder. Kıraatsız rükû muteber olmadığı için kıraatin terkedilmesi ile rükû da bozulmuş, hükümsüz hale gelmiş olur.
Vitir namazında Kunut duasını sehven terkedip rükûda hatırlarsa, geriye dönüp kunut'u okuması gerekmez. Namazın sonunda sehiv secdesi yapması lazım gelir. Fakat geriye dönüp kunut duası okunduğu takdirde yapılan rükû bozulmadığı için yeniden rükû yapmak gerekmez. Çünkü rükû, Kunut ile tekâmül etmediğinden dolayı kunutsuz bir rükün muteberdir. Bu durumda kendisine sadece sehiv secdesi gerekir. Rükûda. secdelerde ve oturuşlarda "Ettehiyyâtü"den önce Kur'an okunursa sehiv secdesi icabeder. Çünkü buralar Kur'an okuma yerleri değildir.
"EttehiyyâtiTden sonra âyet okunması halinde:
Eğer ilk oturuşta ise, vacibi terkettiği için sehiv secdesi gerekir. Son oturuşta ise gerekmez. Çünkü burada dua ve sena için geniş zaman bulunduğundan vacip terkedilmiş olmaz.
Son oturuşta "Ettehiyyâtü"yü iki defa okusa, sehiv secdesi gerekmez. Ayakta fatihadan önce okuması durumunda da gerekmez. Çünkü burası dua yeridir. Fatihadan sonra okursa sehiv secdesi lâzımdır. Çünkü fatihadan sonrası sûre okumak yeridir. Ettehiyyâtü okumakla vacip terkedilmiş olmaktadır. Birinci ve ikinci oturuşlarda "Ettehiyyâtü"nün tamamını veya bir kısmını okumayan kimseye de sehiv secdesi lâzım gelir.
îmamın. açıktan okunacak namazlarda gizli, gizli okunacaklarda da açıktan okuması sehiv secdesini gerektirir. Şöyle ki;
Gizli okuyacağı yerde fatihanın çoğunu açıktan okursa yanıldığının farkına varınca kalan kısmını gizli olarak okur. Açıktan okuyacağı yerde yanılarak çoğunu gizli okuduktan sonra hatırına gelirse fatihayı yeniden okur.
Açıktan okunması gereken yerde gizli, gizli okunması gereken yerde açıktan «amaz sahih olacak miktar Kur'an okunması halinde sehiv secdesi gerekir. Ramazan ayında imamın vitir namazındaki kıraati gizli yapmasından da sehiv Kcdesi lazım gelir. Bu miktardan az olursa gerekmez. Çünkü bundan kaçınmak ¦ömkün değildir. Tek başına kılan kimseye açıktan veya gizlice okumasından dolayı sehiv secdesi gerekmez. Kur'an'dan başka: namazdaki zikir, dua ve Ettehiyyâtü'yü yanılarak açıktan okumak sehiv secdesi yapmayı gerektirmez.
Namazda, tilâvet secdesi yapmayı gerektiren bir âyeti okuyupta secde etmeyi unutan kimse, bunu namazın sonunda hatırlarsa tilâvet secdesini yerine getirir ve geciktirdiği için de sehiv secdesi yapar.
Namazda sehiv secdesini gerektirecek birden fazla şey yapılsa bile. bunlar için sadece bir sehiv secdesi gerekir. Sehiv secdesinde, sehiv yapılmasından dolayı sehiv secdesi yapılmaz.
Cemaatle namaz kılınırken, imam sehiv secdesini gerektiren bir şey yaparsa hem imama, hem de arkasında kılanlara sehiv secdesi vacip olur. Bu durumda imam sehiv secdesini yapmasa arkasında namaz kılan cemaat da yapmaz. İmamın arkasındaki cemaatten biri sehiv secdesini gerektiren bir iş yapsa, ne kendisine ne de imama sehiv secdesi yapmak lazım gelmez.
Cuma ve bayram namazlarında cemaat kalabalık olduğu takdirde, karışıklığa meydan vermemek için sehiv secdesi yapılmaz.
Sehiv secdesi yapması gereken kimse, namazdan çıkmak niyyetiyle selâm verse bile göğsünü kıbleden çevirmemiş ve konuşmamışsa yine sehiv secdesini yapması lazımdır.
Kendisine sehiv secdesi vacip olan bir kimse, selâm verdikten ve fakat daha sehiv secdesini yapmadan bir başkası gelip ona uysa, eğer imam sehiv secdesini yaparsa kendisine uyan namaza girmiş olur. sehiv secdesini yapmazsa namaza girmiş olmaz.
İmam son oturuştan sonra selâm vermeyi unutup ayağa kalkarsa arkasındaki cemaat ona uymaz, oturdukları yerde imamın geriye dönmesini bekler. Eğer imam kalktığı fazla rek'atin secdesini yapmadan önce geriye dönüp oturursa cemaat onunla beraber selâm verir. Şayet fazla rek'atin secdesini yaparsa cemaat onu beklemeyip kendileri selâm verirler.
İmama, birinci rek'attan sonra uyan kimse (mesbuk) sehiv secdesinde de imama uyar. Eğer imam ile beraber sehiv secdesini yapmadan ayağa kalkarsa geri dönüp imamla secdeleri yapar, sonra kalkıp namazını tamamlar. Eğer geriye dönmezse namazı caizdir, ancak namazı tamamladıktan sonra sehiv secdesi yapması gerekir. İmama sonradan uyupta imamdan sonra tek başına namazı tamamlayan kimsenin, bu esnada sehiv secdesini gerektiren bir yanlışlık yapması da sehiv secdesini gerektirir.
İmama ikinci rek'attan sonra uyan kimse yanılarak imamla beraber selâm verse, kendisine sehiv secdesi gerekmez.
Dört veya üç rek'atli bir namazı kılmakta olan kimse, namazı bitirdiğini
zannederek selâm verdikten sonra iki rek"at kıldığını anlarsa, göğsünü kıbleden çevirmediği ve namaza aykırı bir iş yapmadığı takdirde, yeniden tekbir almaya gerek olmadan kalkıp namazını tamamlar ve sehiv secdesi yapar.
Bir kimse, namaz içinde kaç rek'at kıldığında tereddüt ettiği ve "üç rek'at mı kıldım, dört mü?" diye şüpheye düştüğü takdirde böyle bir durumla ilk defa karşılaşmışsa namazı bozup yeniden kılar. Eğer böyle durumla çokça karşılaşıyorsa kendi kanaatine göre hangi ihtimal kuvvetli ise ona göre hareket eder ve sehiv secdesi yapar.
"Ettelıiyyâtu'den sonra kaç rek'at kıldığını düşünen kimse bir rükün edâ edecek süre. yani üç kere "Siibhânellah" diyecek kadar düşünmeyi uzatırsa ilk oturuşta ise kıyamı, son oturuşta ise selâmı tehir ettiği için kendisine sehiv secdesi gerekir. Bu miktardan az bir zaman düşünürse gerekmez. Sehiv secdesinde farz. vacip ve nafile namazlar arasında bir fark yoktur.