top of page

                                                        İSLAM DA ÇOCUK TERBİYESİ

 

 

              Çocuk terbiyesi şüphesiz en önemli konulardan birisidir. Öyle ki iyi bir nesil için, iyi bir terbiye gerekir. Peki çocuğun terbiyesi ne zaman başlar doğunca mı? Hayır, daha henüz doğmadan önce başlar. Yani insan eğitimi doğumdan önce başlar. Her şey den önce nikah lı bir evlilik gerekir.  emri üzerine kurulmuş bir yuva gerekir.Dünyada bilim adamları ve alimler insan hayatını ve eğitimini bir çok evrede incelemiş ve çeşitli isimler vermiştir.Ancak İslam alimlerince genel kabul görmüş dört evre vardır bunlardan kısaca bahsetmek istiyorum;

                Birinci evre süt evresidir ve sıfır bir yaş arasıdır hani bakara suresinde ‘’Anneler çocuklarını tam iki yıl emzirsinler’’ diyerek Allah u teala annelere emir buyurmuştur.Bu devre Kuran da geçtiği için şüphesiz bir özelliği olmalı bu devrenin çocuğa vereceği bir yönü olmalı.Evvela çocuğun tevekküllü güzel insan olması için yatağa besmelesiz girilmemeli.Eğer besmele çekilmeden cinsi münasebet olursa şeytanın zürriyete ortak olacağı söylenmektedir ve Kuran dada geçmektedir.Allah u Teala şeytana malına da çocuklarına da ortak ol ancak bana sığınanlara dokunamazsın buyurmaktadır.Bu yüzden besmele çekilmezse bu birleşimden doğacak çocukta Allah muhafaza şeytan suyu olduğu söylenir.Ne kadar eğitim verilse hep insanlara zarar verme eğilimi gösteren bir çocuk olabilir.diğer bir konuda hanımına haram lokma yedirme ki çocukta annenin yediği lokma dan beslendiği unutulmamalı eğer böyle olursa çocuğun hayırsız olma ihtimali yine yüksektir.Elbette düzelmez denilemez efendimiz zamanında bir çok kişi İslam la nurlanmış büyük mertebelere gelmiştir ancak unutulmaması gereken onların muallimi efendimiz (s.a.v)idi.Çocuk doğunca da sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okuyup güzel bir isim verilmelidir.Ve orda bulunan ebe doktorda besmele çekmeli çünkü şeytan orda da var.Çünkü Alimler doğan çocuğun bağırmasının şeytanın ona tasallut etmesinden sebeptir demektedirler. Bunu akılda kalması için bir hikaye ile açıklamak istiyorum.

              İstanbul’un vefa semtine adını veren Şeyh Vefa, Fatih döneminde önemli bir alim ve evliya dır.Bu muhterem zatın çocuk yaşlarında bir oğlu kötü bir alışkanlık edinmiş ve ucuna iğne takılmış bir sopa ile evlere su taşıyan sakaların kırbalarını (kırba deriden yapılmış su tulumu) delermiş.Sakalar bu bir din büyüğünün oğlu zamanla düzelir deseler de bir müddet sonra dayanamayıp şeyh Vefaya şikayet ederler.Şeyh vefa hazretleri de duyunca çok şaşırmış ve zararlarını ödemiştir.Ancak nasıl olurda özenle yetiştirilen ve haramdan uzak tutulan bir çocuk böyle olur diye düşünüp önce kendinden başlayıp;bu çocuğa yanlışlıklada olsa haram mı yedirdim diye düşündü bir şey bulamadı. Sonra da Hanımına sordu sen bu çocuğa hamile iken haram bir şey mi yedirdin iyi düşün ve bana bildir dedi. Hanımı da uzunca bir süre düşündü ve bir olay hatırladı.Çocuğuna hamile iken misafir olduğu komşu evinde bir limon görüp canı çektiğini ve kadın dışarı çıktığında yakasında ki iğne ile limonu delip emdiğini söyledi.Şeyh Vefa da Hanım hemen git her şeyi dosdoğru anlat ve komşundan helallik iste dedi.Bu olayla ilgili çocuğa hiçbir nasihatte bulunmadı ve çocuk da bir daha böyle bir şey yapmadı.

             İkinci devre müdahalet yani konuşmaya başlama devri bu devrede iki yaşından yedi yaşına kadar ki bir devre,dünyada alimler çocuğun karakterinin altı yaşına kadar üçte ikisi tamamlanıyor ve altı yaşından sora tüm hayatı boyunca geriye kalan üçte biri oluşuyor hani bir hastalık döneminde doktor çocukluğa kadar inelim diyor ya hani çocukluğundaki yaşamış olduğu bir durumu anlamaya çalışıyor ya, sevgili kardeşlerim,bunun sebebinin bu olduğunu hatırlayalım.Hatta bir atasözünde ‘’Yedisinde ne ise yetmişinde o’’ Diyor ya konunun ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor.Bu gibi sebepler den çocukların yanında küfür kötü sözler ve kavga edilmemelidir.Çocuklar bunları hafızalarına kaydetmektedirler ve ileride karakterlerine ciddi manada zararlar vermektedir.Peygamberimiz ilk cümlesi  La ilahe illallah muhammeden rasulullah olsun diyor. Ve tam olarak söylediği zaman bir davet verin buyurmuştur.

      Üçüncü devre olarak da temyiz dönemi yani mümeyyiz  dönemi yedi yaşından on dört yaşına kadar süren dönemdir

Ve dördüncü dönem olarak da buluğ dönemi on dört yaşından sonraki dönem olarak yani buluğ çağı oluyor.

 Hz Muhammed (s.a.v) Buyuruyor:

’’Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden sorumlusunuz’’

‘’Siz kıyamet günü kendi isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse çocuklarınıza güzel isimler seçin’’

‘’Çocuğunuza bırakacağınız en güzel miras onu hem dünya hem de ahiret mutluluğuna eriştirecek bir terbiyedir’’

‘’Allah’tan korkun ve çocuklarınız arasında adaleti gözetin’’

‘’Merhamet etmeyene merhamet edilmez’’

 

Selam ve  Dua ile…

Ramazan KARADAŞ

bottom of page