top of page

İman

 

 

İmanın kelime anlamı, tasdik etmek, herhangi bir şeye kesin olarak inanmaktır.

Dindeki anlamı ise. peygamberimizin Allah tarafından haber verdiği kesin olarak bilinen şeylerin doğru olduğuna içten ve yürekten inanmak demektir.

 

İman. icmalî ve tafsili olmak üzere iki kısma ayrılır:

 

a)İcmalî İman: İman edilecek şeylere kısaca ve toptan inanmaktır. Kelime-i Tevhid veya Kelime-i Şehâdeti diliyle söyleyip kalbiyle de tasdik eden kimse kısaca ve toptan iman etmiş olur.

 

b)Tafsili iman: Bu da iman edilecek şeylerin herbirine ayrı ayrı inanmaktır. Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, cennet ve cehennem'e. kaza ve kadere ayrı ayrı inanmak, bu bölüme girer.

 

İmanda esas olan. kalb ile tasdiktir. Bir kimse Allah'ı ve O'nun peygamberi vasıtasıyle göndermiş olduğu şeyleri kalbiyle tasdik eder. doğru olduğuna yürekten inanırsa, mü'min olur. Dil ile ikrar ise mü'min olduğunun, insanlar tarafından bilinmesi ve insanların, onun inanmış olduğuna şehadet etmeleri için gereklidir. "îman, dil ile ikrar, kalb ile tasdiktir." meşhur sözü bunun için söylenmiştir. Yoksa kalbinde tasdik bulunan kimse Allah katında mü'mindir.

 

O halde imanın rüknü, kalb ile tasdiktir. Bunun içindir ki, kalbinde şüphe ve tereddüdü bulunan kimse. Kelime-i Şehâdeti söylese bile Allah katında mü'min değildir.

 

Ayrıca iman. bir bütün olup bölünme kabul etmez. Yani. inanılması gerekli olan şeylerin bir kısmına inanıp da bir kısmını kabul etmemek olmaz

 

Kelime-i Tevhid ve Kelime-i Şehâdet

Kelime-i Tevhid:

 

"Allah'tan başka ilâh yoktur. Muhammed Allah'ın Resulüdür." sözüdür. Bunun manası, İslâm Dini'nin itikad esaslarını kapsayacak kadar geniştir. Allah'ın varlığına ve O'ndan başka ibadet edilecek ilâh olmadığına ve O'nun tarafından gönderilen herşeyin hak olduğuna inanmaktır. Hz. Muhammed'in peygamberliğini kabul etmek de. onun haber verdiği kesin olarak bilinen şeylerin doğru olduğuna inanmak demektir. Bunun içindir ki Kelime-i Tevhid. kalbdeki imanın dıştaki belirtisi sayılmıştır.

 

Bir de Kelime-i Şehâdet vardır ki. o da şudur:

 

"Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şahitlik ederini ki. Muhammed aleyhi's-selâm, O'nun kulu ve Resulüdür."

 

Bunlardan birini diliyle söyleyip kalbiyle de tasdik eden kimse, iman etmiş ve mü'min olma şerefini kazanmış olur.

 

 

İman İle Amel Arasındaki Bağ

 

Allah'a ve Hz. Muhammed'in Allah tarafından getirip haber verdiği şeylere yürekten inanan kimse mü'mindir. Böyle bir kimse, herhangi bir sebeple ibadet görevini yapmaz ve haram olan şeylerden sakınmazsa imanını yitirmiş olmaz. Çünkü iman ile amel. birbirinden ayrı şeylerdir. Başka bir ifade ile amel. imandan bir parça değildir.

Bunu bir örnekle açıklayalım: Günde beş vakit namaz kılmak, mü'minlere farzdır, yani Allah'ın

emridir. Namazın farz olduğuna inandığı halde, tembelliği yüzünden onu kılmayan kimse dinden çıkmış olmaz. Ancak. Allah'ın emrine uymadığı için günahkâr olur.

 

Amel. imanın bir parçası olmamakla birlikte iman ile amel arasında çok sıkı bir münasebet vardır. Allah, ancak olgun müzminlerden razı olur. Olgun mü'min olmak için de iman ile birlikte ibadet etmek ve güzel ahlâka sahip olmak gerekir.

 

Hiç şüphe yok ki. ibadet, imanın bir göstergesidir. Sadece, inandım demek yeterli değildir. Kalbdeki iman ışığının sönmemesi için ibadet gereklidir. Allah'ın emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınmak, imanı kuvvetlendirir. İbadet görevini yapmayan kimsenin kalbindeki iman yavaş yavaş zayıflar ve Allah korusun, günün birinde sönebilir. Bu ise insan için en büyük bir kayıptır.

 

İmanın Sahih ve Makbul Olmasının Şartları

İmanın sahih ve makbul olması için üç şartın bulunması lâzımdır:

 

a)İman ümitsizlik halinde olmamalıdır. Hayatı boyunca inanmamış olan bir insanın, yaşama ümidi kalmayıp, ölümle burun buruna geldikten ve cehennemdeki yeri kendisine gösterildikten sonra iman etmesinin bir faydası yoktur.

 

b)İnanmış olan bir kimse, dinin kesin olan hükümlerinden herhangi birini inkâr edici söz ve davranışlarda bulunmamalıdır. Meselâ, dinî hükümlerden olduğu kesin olan namaz. oruç. hac ve zekât gibi bir hükmü inkâr eden kimse Allah korusun- imanını kaybetmiş olur. Çünkü, dinin hükümleri bir bütündür, bunlardan birini inkâr etmek hepsini inkâr etmek demektir.

 

c)Dinî hükümlerin hepsinin güzel olduğunu kabul etmeli ve bunların arasında bir ayırım yapmamalıdır. Dinî hükümlerden herhangi birini beğenmemek imanın yok olmasına sebeptir.

 

İman Huzur ve Mutluluk Kaynağıdır

 

İman. insanın en değerli hazinesidir. Karanlık ile aydınlık bir olmadığı gibi. inanan insan ile inanmayan insan da bir değildir. İnanan insanın, Allah katında ve insanlar yanında üstün yeri ve değeri vardır. Allah, mü'min olan kullarını sevdiği gibi. insanların güvenini kazananlar da bu inanan insanlardır.

 

İmanlı insan.huzurlu ve mutlu kişidir. Çünkü inanan insan, bir gün Allah'ın huzurunda yaptıklarının hesabını vereceğine inandığı için. Allah'a ve insanlara, hatta diğer canlılara karşı olan görevlerini en iyi bir şekilde yerine getirmeye çalışır. İşinde ve sözünde ölçülü olur. Her türlü aşırılıklardan sakınır. Ailesine, çevresine, tüm insanlara ve hatta hayvanlara karşı şefkat ve merhamet gösterir. Felâketler karşısında sarsılmaz, ümitsizliğe düşmez. Allah'a sığınır ve güvenir. Bütün bunlar, insanın huzurlu ve mutlu olmasını sağlar.

 

Tasdik Eden ve İnkâr Eden İnsanlar

İman yönünden insanlar üç kısımdır:

a)Mü'min: Allah'a ve peygamberine inanan, peygamberin, Allah

tarafından haber verdiği her şeyin doğru olduğunu yürekten tasdik eden ve bu imanını dili ile de söyleyen kimsedir.

 

b)Kâfir: İslâm'ın iman esaslarını kabul etmeyen, yani Allah'a ve peygamberine inanmayan kimsedir.

 

c)Münafık: Allah'a ve peygamberine, inandığını söyleyip mü'min olarak göründüğü halde kalbiyle inanmayan, içi dışına uymayan kimsedir.

 

İman Esasları

İman esasları altıdır ve Amentü cümlesinde toplanmıştır. Amentü şudur:

Anlamı:

 

"Ben; -AllahaAllah'n Melekerine,

-Allah 'ın Kitaplarına, -Allah 'ın Peygamberlerine, -Ahireî Gününe,

-Kadere: iyilik ve kötülüğün Allah 'ın yaratınasıyle olduğuna, İnandım.

Öldükten sonra dirilmek haktır. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed aleyhi's-selâm O'nun kulu ve resulüdür. "

 

 

bottom of page